13. GÜN “BİR FOTOĞRAFIN ARKA YAZISI”

S c r o l l D o w n

Olsa olsa toy bir ilk bahardım
7’şer yıl kış giydim 7 ayrı tepende.
Bir fotoğraf saydım seni!
Ama fotoğrafların ağırlığı yoktur
Benim vardı her semtinde.

Bir fotoğraf gibiydin hep İstanbul!
Belki akşamüstü vapurda bir silüet
Belki ışıkları Beyoğu’nun
Belki Çamlıca’nın huzuruydun
Belki Samatya’nın sessizliği
Ömer Hayyam’ın küskünlüğüydün belki
Dokunulmazlığın vardı Dolapdere gibi.

Bir fotoğraf gibiydin İstanbul
Ama fotoğrafların zaafları yoktur.
Ve kapı önü dedikodularını bilmezler Tarlabaşı’nın
Narin bileklerini burkmazlar
Cağaloğlu’nun arnavut kaldırımında
Şehremini’de ayakkabıları olmayan bir çocuğa ağlayamazlar
Ve çatıdan kiremit atmazlar panzerlere Okmeydanı’nda
Yağmur altında öpüşmenin tadını bilmezler Şişhane’de
Rakıya kanamazlar Asmalımescid’te!

Aşka isyan etmezler,
Sigarayı bırakmam lazım demezler her derin öksürükte.

Bir fotoğraf gibiydin İstanbul!
Fotoğrafların arka sokakları da yoktur, senin vardı!
2 darbe, 6 hükümet,
8-10 çakma entel,bilmem kaç şirket görmedi!
Ben gördüm İstanbul!
Pezevenkleri gördüm beyefendi olmuş
Bir kumralın peşinde Kadıköy’ü öğrenenleri
Balat’tan, Fener’den yalınayak çıkıp inenleri
Cihangir Parkı’nın kara şişelerle emzirdiklerini gördüm!
Beyazıt Meydanı’nda adalet arayanları
Bodrum katı evlerin kısa parmaklıkları
Koltukaltlarındaki kitapları sadece taşıyan fakülte çocuklarını gördüm.

Kime sorsan bilir Vefa’daki bozacıyı,
Ben kağıt toplayanları da gördüm!

Ki bu sabah terkederken seni
Birkaç damla yağmur fena olmazdı…
Böyle güneşli bir anda gitmek
Sana dönmek için bile olsa
En havalı umutlara kıyar
Çünkü bunları tarih kitapları yazmazlar!
Ve ben umudu;
İkinci yeni şiirlerinde değil
Güzel bir kadının gözbebeklerinde görmeyi isterim
Ama güzel kadınlar,
Asla umut dolu bakmazlar!