55. GÜN “SONBAHARA REFAKAT”

S c r o l l D o w n

Buz gibiydi ev.
İşsizdim, üşüyordum…
Üstüne üstlük senden haber alamıyordum.
Dışarıda diş ağrısı gibi
Sızım sızım Ankara ayazı
İçimde yanılmışlığa gebe bir endişe.
İkinci bir insan kalbim içimde!
Ellerini düşünmekle haksızlık mı ediyordum…

Dışarı çıksam polisler çeviriyordu,
Eve girsem duvarlar.
Cevapsız telefon zillerini uç uca ekleyerek
Bir şarkı yaptım adımlarımla
Adına basmamaya özen göstererek.
Utanıyordum sensizlikten
Kimseye bir şey söyleyemiyordum.

Hasta bir sonbahara sarılmıştım.
Yapraklar kucağımda öksürüyordu.
Sade sarhoşken acıyordum hallerine,
Nedendir bilmem ama, en çok da kendime!

Ve olan oldu bir gece!
Sonbahar aniden bıraktı solumayı
Yapraklar kımıltısız yatıyordu
Ne yapacağımı şaşırmıştım
Avucuma aldığım ne varsa patlamıştı
Parmaklarımdan kan sızıyordu.

Aralık çerçevelerden karabasan gibi giren rüzgar
İyi niyetlerimi nabız susana dek boğazlıyordu.
İyi niyetlerimin katili sendin,
Onlar sana tetikçilik ediyordu.

Ben aynı, ben sıradan,
Ben bir başka refakat gecesi sanıyordum.
Yanılmıştım, ne acı!
Yanıldığımı tırnaklarımın arasında biriken,
Tırnaklarımın içinde pıhtılaşan bordodan anlıyordum.

Bordo, geceyi haketmediği bir renge boyuyordu.

Ve olan oldu bir gece
Senin için ağlıyordum…